Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Katar Ekonomi Forumu'nda Türkiye ekonomisi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek, ekonomi programının patikasında ilerlediğini ve olumlu sonuçlar verdiğini vurguladı. Son dönemde yaşanan olumlu gelişmeleri detaylı şekilde paylaşan Bakan, özellikle enflasyon ve döviz rezervlerindeki iyileşmeyi ön plana çıkardı. Ayrıca, dış yatırımların artış gösterdiğini ve yatırımcı güveninin yeniden kazandığını dile getirdi. Suriye'deki gelişmelerin ve terörle mücadelenin başarıyla sonuçlanmasıyla Türkiye ekonomisinin daha da güçleneceğine dikkat çekti. Bu olumlu gelişmelerin, Türkiye'nin yükselişi için önemli bir kaldıraç görevi göreceğini belirtti.

Enflasyonda Düşüş ve Döviz Rezervlerindeki Toarlanma

Mart ayında piyasalarda yaşanan hareketliliğin hatırlatılması üzerine Bakan Şimşek, enflasyonun son 40 ayın en düşük seviyesine gerilediğini açıkladı. Son iki haftada döviz rezervlerinde gözle görülür bir toparlanma yaşandığını ve yatırımcıların Türkiye'ye yeniden güven duymaya başladığını belirtti. Kredi risk primi (CDS)'nin 90 baz puandan fazla düştüğünü de vurgulayan Bakan, bu olumlu gelişmelerin finansal piyasa koşullarına yansıdığını ifade etti. Programın sıcak paraya değil, doğrudan yabancı yatırımlara dayalı olduğunu vurgulayan Şimşek, son 12 ayda doğrudan yabancı yatırımların arttığını söyledi. Türkiye'nin güçlü altyapısı ve yetenekli iş gücüyle küresel piyasalarda önemli bir konuma sahip olduğunu ekledi.

Sürdürülebilir Büyüme İçin Dezenflasyon Hedefi

Şimşek, para ve maliye politikalarının güçlü bir şekilde uygulandığını ve her şeyin dezenflasyon için hazır olduğunu belirtti. Bazı sektörlerde yaşanan aksaklıkların farkında olduklarını ve bu nedenle bazı emek yoğun ihracat sektörlerine destek verildiğini söyledi. Programın temel amacının sürdürülebilir ve yüksek büyüme için enflasyonu düşürmek olduğunu tekrarlayan Bakan, bazı yan etkileri gidermek için kısa vadeli çözümler üzerinde de çalıştıklarını ifade etti. Geçen yıl yaklaşık 1 milyon yeni istihdam sağlandığını da hatırlatan Şimşek, imalat sanayisinin Avrupa'daki resesyon endişelerinden etkilendiğini ancak ekonominin diğer sektörlerinin, özellikle hizmet sektörünün iyi durumda olduğunu belirtti. Hane halkı borcunun GSYH'ye oranının yüzde 10'un altında olduğunu ve kısa vadeli sıkıntıların ana hedefi olan enflasyonu kalıcı olarak düşürmeyi engellemeyeceğini vurguladı.

Türkiye'nin Küresel Piyasalardaki Yeri

Bakan, küresel piyasaların sakinleşmesiyle birlikte yatırımcıların, küresel ticaretteki parçalanmalara karşı dirençli ve bölgedeki istikrar ve refahtan faydalanabilecek ülkelere yöneleceğini belirtti. Türkiye'nin bu ülkeler arasında yer aldığını ve doğrudan yabancı yatırımcılar için hala en büyük aday olduğunu ifade etti. Enflasyondaki düşüşle birlikte öngörülebilirliğin de arttığını ve bunun yatırımcı güvenini daha da artıracağını söyledi. Suriye'de istikrarın sağlanması ve terörle mücadelenin başarıya ulaşmasıyla Türkiye'nin ekonomik olarak daha da güçleneceğine inandığını dile getirdi. Türkiye'nin 50 yılda teröre yaklaşık 1,8 trilyon dolar harcadığını ve bu sorunun çözülmesinin kaynakların daha üretken alanlara yönlendirilmesi açısından büyük kazanç sağlayacağını ekledi.