Ülke ekonomisi, temmuz-eylül dönemini kapsayan üçüncü çeyrekte yüzde 2,1 büyüdü. Bu oran, uzmanların beklentilerinin altında kalmış ve sıkı para politikasının etkisini göstermiştir. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), bir önceki yılın aynı dönemine göre bu oranda artış gösterirken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilere göre bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,2 daralma yaşandı. Yılın ikinci çeyreğine ait büyüme oranı ise revize edilerek yüzde 2,4 olarak açıklandı (önceki açıklama yüzde 2,5 idi). 2024 yılının ilk çeyreği için daha önce açıklanan %5,3'lük büyüme oranı ise değişmeden kaldı. Bu veriler, ekonominin performansındaki dalgalanmaları ortaya koymaktadır. Beklentilerin altında kalan büyüme rakamları, ekonomi politikalarının yeniden gözden geçirilmesini gündeme getirmiştir. Gelecek çeyrekler için belirsizliklerin devam ettiği değerlendirilmektedir. Ekonomik göstergelerin detaylı analizi, gelecek stratejilerin belirlenmesi için oldukça önem taşımaktadır.

Sektörel Büyüme Performansı

Ekonomide büyümeyi destekleyen başlıca sektörler inşaat ve finans oldu. İnşaat sektörü yüzde 9,2, finans ve sigorta faaliyetleri ise yüzde 6,2 büyüdü. Tarım sektörü yüzde 4,6, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2,5 oranında katkı sağladı. Ürün üzerindeki vergiler eksi sübvansiyonlar yüzde 2,3, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 2,2, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 1,9 ve hizmet sektörü yüzde 1,4 oranında artış gösterdi. Diğer hizmet faaliyetleri yüzde 2,4 artarken, sanayi sektörü yüzde 2,2 daraldı. Mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetlerinde ise yüzde 0,3'lük bir azalma gözlemlendi. Bu sektörel veriler, ekonominin farklı alanlardaki performansının çeşitliliğini göstermekte ve sektörler arası dengesizliği vurgulamaktadır. Bu veriler ışığında, hükümetin sektörlere yönelik politikalarını gözden geçirmesi ve sürdürülebilir bir büyüme stratejisi belirlemesi bekleniyor. Özellikle sanayideki daralmanın sebepleri detaylı bir şekilde incelenmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.

İç Tüketim ve Yatırımların Rolü

Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,1 arttı. Bu artış, ekonominin iç talebiyle desteklendiğini gösteriyor. Ancak, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 0,9 ve gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 0,8 azaldı. Bu durum, kamu ve özel yatırımlarındaki düşüşün ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini ortaya koymaktadır. Üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH, cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre belirli bir oranda arttı. Bu artışın büyük bir kısmı enflasyon etkisinden kaynaklanıyor. GSYH'nin üçüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında da belirli bir tutar olarak gerçekleşti. Bu veriler, iç tüketim harcamalarının ekonominin can damarı olmaya devam ettiğini, ancak yatırımların zayıf kaldığını gösteriyor. Yatırımların artırılması için teşvik edici politikaların uygulanması, sürdürülebilir bir ekonomi büyümesi için önemlidir.

TÜİK Verileri ve Değerlendirmesi

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, üçüncü çeyrekteki ekonomi büyümesi beklentilerin altında kaldı. Sektörel veriler incelendiğinde, inşaat ve finans sektörlerinin büyümeye önemli katkı sağladığı görülmektedir. Öte yandan, sanayideki daralma dikkat çekici. İç tüketim harcamalarının artış göstermesi olumlu bir gelişme olsa da, devletin ve özel sektörün yatırımlarındaki düşüş, gelecek çeyrekler için belirsizlik yaratıyor. Bu verilerin detaylı analizi, ekonomi politikalarının yeniden değerlendirilmesi ve gelecek stratejilerin belirlenmesi için önemlidir. TÜİK verilerinin detaylı incelenmesi ve sektörel analizlerin yapılması, ekonominin geleceği hakkında daha net bir resim oluşturulmasına yardımcı olacaktır. Bu veriler, politika yapıcılar için önemli bir rehber niteliğindedir.